Translate

12 Temmuz 2014 Cumartesi

Gri

Güneş grinin ardından çabalarken yüzüne vurmaya,
hakkın yok, lüksün yok.
Bakacaksın, kamaşacak gözlerin.
Kör olacaksın belki. Ama her şeyden öte mutlu olacaksın, bakacaksın.
Umudun kendi elleriyle sarılacak boğazına.
Siyahın özlemiyle, karanlığa koşacaksın.
Umut doğacak içine, ben gibi, ışık gibi koşacak, yanılacaksın.
Bir şey görmeyi dileyeceksin. herhangi bir şey.
Dizlerinin bağı çözüldüğünde boğazın düğümlenecek bu sefer.
Belki de hiç çözülmemek üzere.
Soluğun kesildiğinde, açtığında gözlerini, karşında bulacaksın beni.
Ve ben tebessüm ederken feri gitmiş gözlerimle,
son sigaramın
son nefesini ikram edeceğim.
karanlığı aydınlatacak koru.
ve sen ise bir daha "gri" nedir hiç bilmeyeceksin.

Kalıp gitmek konusunda çok kere tereddüt ettim.
Her tereddüt edişimde biraz daha kaldım.
Ve "gidişin" bahsi açıldığında ben biraz daha tereddüt ettim.
Ben kalmayı seçiyordum sanırım. 
biraz daha,
belki...
Sorduğumda ona "sen hangi tarafı seçiyorsun?" diye,
Tereddüt etmeden gitmeyi seçti.
"neden?" diye sorduğumda ise,
"ben sen değilim, gidersen kalamam." dedi.

beni öldürüyor, kendi yaralı kurtuluyordu.

31 Mayıs 2014 Cumartesi

Özlemek

Mesafeyle ilgili değildir, sevginizin kat sayısıyla alakalıdır aslında. Sürekli hissedersin, ama bazen sancısı öyle bir vurur ki. kıvranırsın. hiçbirşey yapmak istemezsin. Önünde bekleyen tüm işler gözünde büyür, gözlerin ağırlaşır, ruhun daralır, uzanıp uyumak istersin yatağa kavuşamazsın. yatağa kavuşursun uyuyamazsın.
 
Zordur, boktandır. Sarılmayı öpmeyi geçip ''uzaktan bir kere görsem yeter.''der bazen insan. Telefona olan mahkumiyet yüzünden tiksinir insan teknolojiden de, sevgisinden de.
Böyle ayrı gayrı mı geçecek zaman? Evet. beklemekle geçecek zaman, göremeden, sarılamadan, göz göze gelip kopamadan, bakışamadan,öpemeden ve yapamadığınız bir sürü şeyin sadece özlemini çekerek geçecek zaman.
Ben kötü değilim, durum bu. Beklemek kolay mı sanki?

Sevgiliyi özlersiniz; çünkü o yanınızda yokken boş hissedersiniz; evet kalbiniz onun sevgi ve aşkıyla doludur; durup dinlenmeden aklınız neyle meşgul olursanız olsun onu düşünüyordur; ama... Şurada, yanınızda olsa; elinizi tutsa, sadece ona uzun uzun bakabilseniz bile yetmez mi size? Yeter, yetmeli aslında...

Fiziksel bir özlemin daha fazlasıdır sevgiliyi özlemek. İnsanın çok yoğun bir biçimde sevip, yokluğunda bile yanındaymış gibi hissetmesidir. Nereye baksanız onu görmek, her şeyi onunla ilişkilendirmektir...

Sevgiliyi özlemek güzeldir. Ağlatır, acıtır ama o'nu özlüyor olmak bile mutlu olmak için yeter zaten sana. Tedavisi olmayan bir hastalıktır.

5 Şubat 2014 Çarşamba

HER ŞEY GÜZEL OLACAK

Zaman zaman için acır. Bilir misin bunu? Bildiğine eminim. Böyle sikimtrak bi ağrı giriyo ya.

Sabit bi yere kitlenip sürekli düşünmek, ağrının derinleşmesi, yaş akmasın diye göz kırpmamak, o biriken yaşların kendiliğinden kurumasını beklemek, derin nefes alıp bi sigara yakmak, çektiğin dumanı izmaritin ateşine üflemek, tekrardan dalmak. Siktiğim sigarasının logosundan irtibat nosuna kadar herşeyini incelemek. Bütün bunlar bi savaş aslında. Bütün bunların anlamı o yaşı kurutmak için oyalanmak aslında. O yaş aktığı zaman kaybedersin.


Sırtını duvara verip bi sigara daha yakarsın. Düşünmekten uyuşmuş kafanı dumanı yukarı üflemek için kaldırırsın ve dersin ki;


Bi'daha kaybetmicem amına koyim...


Kaybedeceğini bilerek...


-Kaybettin yine...
-Alıştım sorun değil…
-Engel olamadın değil mi yine?
-Görüyosun işte amına koyim.
-Engel olma zaten bırak aksın…
-Tamam
-Ahah kasma lan suratını şekilden şekile girme bırak aksın rahatla sıkma kendini
-Olm lan…
-Deme bişey deme…
-Kazanmak istiyorum lan…
-Sen kazanamazsın..İki kutba ayrılan bu oyunda sen hep kaybedenlerden olacaksın..Kazanmak sana göre değil..Bu baştan belirlenmiş bi olay. İstediğin mücadeleyi ver sonucunda yine kaybedeceksin. Bunu çok iyi biliyorsun sadece her düştüğünde kalkmak için kazanman gerektiği fikrini benimseyip güç alıyorsun. Hep kaybedeceksin be canım üzgünüm ama hep.
-Belki bug olur lan olmaz mı? He belki bi karışıklık olur ben diğer tarafa geçerim?
-Ahahaha şu çene altında biriken yaşlar kadar temiz ve safsın lan. Aslında sana bu oyunda yer bile yok..
-Peki nolcak böyle? Nereye kadar devam edecek?
-Çok çok çok level var daha önünde.
-Sonra? Kazanacak mıyım? Mutlu olacak mıyım?
-En azından göz kapağı skilini açarsın…


Yaşlar içine akar..


Unutma içine akan her yaş fazladan exp verir...